-
1 hakkını almak
1) получи́ть пра́во на что2) взять то, что причита́ется / поло́женоal hakkını git — возьми́ своё и уходи́; возьми́ то, что тебе́ поло́жено, и уходи́
-
2 hakkını almak
to get one's due -
3 hak
пра́во (с)* * *I 1. удв. -kkı1) пра́воçalışma hakkı — пра́во на труд
hak eşitliği — равнопра́вие
oy [verme] hakkı — пра́во го́лоса
temel haklar — основны́е права́
2) справедли́вость, правота́hakkını aramak — а) тре́бовать справедли́вости; тре́бовать своё (напр. деньги и т. п.)
hak [hakkını] vermek — возда́ть кому-л. по справедли́вости; призна́ть чью-л. правоту́
bana hak verdiniz mi? — как вы счита́ете, я прав?
hak yerini bulur,hak yerde kalmaz — справедли́вость всегда́ восторжеству́ет, пра́вду в зе́млю не заро́ешь
3) причита́ющееся; до́ляonda hakkım var — он мой должни́к, с него́ причита́ется
onda yüz lira hakkım var — он до́лжен мне сто лир
hak [hakkını] yemek — не отдава́ть полага́ющегося, не дава́ть кому-л. его́ до́ли
babasından kaldı hakkıdır — ему́ оста́лось от отца́, э́то его́
4) затра́ченный / вло́женный трудöğretmen hakkı ödenmez — труд учи́теля не возмести́м
2. удв. -kkıüzerimize hakkı geçti — он вложи́л в нас мно́го своего́ труда́
пра́вильный, ве́рный; справедли́выйhak yol — пра́вильный путь
hak yoldan ayrılmak — сверну́ть с пра́вильного пути́
••- hakkını helâl etmek
- hakkı için
- hak kazanmak II удв. -kkı1) резьба́, гравиро́вка2) соска́бливание чего-л. напи́санного
См. также в других словарях:
hesabını almak — bir iş sonunda hakkını almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
İSTİHKAK — Kazanılan şey, hak edilen. * Hakkını almak. Hakkını istemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İNSİFA' — (Nısıf. dan) Bir şeyin ortası. * Bir şeyin yarısını alma. * Gündüzün ortası. * Hakka hizmet. * Adaletle mukabele etmek. Mazluma yardım edip zâlimden hakkını almak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kaynak — is., ğı 1) Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz Sonra yavaşça kaynağa doğru eğildi. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Bir şeyin çıktığı yer, menşe İnanılır kaynaklardan alınan haberlere göre... 3) Gelir, kazanç, sağlık vb.ni sağlayıcı öge… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜCAZEFE — Söz ile karşısındakinin hakkını örtmek, aldatmak. * Fık: Tartıp ölçmeden göz kararı ile yapılan tahmini satış. Götürü almak. Toptan satmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHKAK — Mazlumun hakkını zâlimden almak. Hakkı yerine getirmek. Hak ile hasmına galib olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük